KİTAP ADI: Parla
YAZARI: Tunç İlkman
YAYINEVİ: Olimpos
SAYFA SAYISI: 176
ARKA KAPAK:
“Sen,”
dedi Parla, “bir balina var, ona benziyorsun.”
Onun hakkında düşündüğüm onca güzel
şeye karşın beni bir balinaya benzetmiş olmasına darılmıştım.
“Bu çelimsiz hâlimle mi?” diye
sordum imalı.
“Elbette görünüş olarak demiyorum.
Yalnızlık olarak…”
Sonra o balinayı anlattı bana.
Erkek balinalar şarkı söyleyerek eş ararlarmış. Bunu da dişi balinaların duyma
eşiği olan 12-25 hertz aralığında yaparlarmış. Ancak bir erkek balina keşfetmiş
denizbilimciler, şarkısını 52 hertz gücünde söylüyormuş bu balina.
“Yazık, değil mi?” dedi, “Daha gür
söylerse daha çok duyulur sanıyor.”
Kafamla onayladım.
Hâliyle hiçbir dişi balina
duyamıyormuş bu şarkıyı. Zavallı balina, şarkısını 33 yıldır tek başına, şu an
bile söylemeye devam ediyormuş. Ona “dünyanın en yalnız balinası” adını
vermişler.
“Demek beni ona benzettin, öyle mi?”
diye sordum Parla'ya.
“Evet, senin de bir şarkın var
kimsenin duymadığı. Ama...” diye ekledi, “Ben duydum işte!”
(Tanıtım Bülteninden)
YORUMUM:
Olimpos’un bu güzel kargosundan
gelen kitabı az önce bitirdim. Hala etkisinde kalmış şekilde yorumunu
giriyorum.
Kitap Güney’in sorgu odasında “Parla’yı
neden öldürdün?” sorusuyla başlıyor. Güney ile Parla hikayesi ile kitabın ilerlerinde
dahil olan Güney’in en yakın arkadaşı Sümer ve Luna geliyor ve kitabın sonunda
ikisinin olayları öyle bir bağlanıyor ki…
İlk okunduğunda anlaşılmayabilir. Ben
bir ara boş boş baktığım oldu sonradan aydınlandım. Anlamaya çalışırken kendimi
baya zorladım. Kitap bittiğinde o sondaki sayfaların boşluğuna üzüldüm.
Karıştırdım o sayfaları belki bir
şey çıkar diye ama yoktu. Bitirince kalpte bir sızı bırakıyor. Dayanamazsanız bile
acılara yine de okuyun böyle bir kitabı okumadan geçmek olmaz. Ah güzel
yazarımız…
O öyküleri anlatırken öyle bir
yaşattı ki, aşkını anlatması mükemmeldi o yüzden çok fazla beğendim kitabı.
Elime tek alışta okuyamadım, sınava
hazırlandığım için ama okuyamadığım her saniye acaba ne olacak diye merak
ettim. Kitabı hemen alıp okuyup yorumunu girenleri gördüm. Spoi olmasın diye
okumamıştım şimdi okuyabilirim. Benim gibi bu kadar çok beğenen var mı bakalım.
Cidden kitap o kadar kendisini
okutturdu ki… Parla ismini gerçekten beğendim. Olimpos’a bu kitabı gönderdiği
için çok teşekkürler!!! Seviliyorsun!
Bide şunu söylüyorum Tunç’un kalemine
bayıldım. Herkesleşme kitabını daha okuyamadım. Yalan söylemiyorum. Ama hemen
alıp okuyacağım kesin o kitapta da ters köşeler vardır. Herkesin kolay kolay
anlayamayacağı türden. O yüzden farkı ve tarzı :D
Sayfanın başında “Sevgilerimle Tunç
İlkman” yazıyor ya orası bile çok özel benim için.
Şimdi kitaptan altını çizdiğim bazı
yerleri buraya bırakıyorum.
ALINTILAR:
“Ve birini tanımak adını değil,acısını
bilmekten geçiyordu”
“Çünkü yerimiz yurdumuz belliyken
koca bir kayıp olmak, can yakarmış”
“Oysa ben yalnız seni diledim,
yıldız kaymayan gecelerde de!”
“ ‘Geçmişi anarız sadece’ dedim ben
de, ‘geleceği ise umarız. Ancak aslında hepimiz sonsuz bir şimdiye mahkumuz. Yani
şu anda hissetmiyorsak, bu yeti alınmışsa elimizden, bir çare tutsaklarız…’ ”
“ Sonra… Sonra, işte yer sabit
kalmış ama çok gürültülü bir deprem olmuş. Kimse yıkılmamış ama içimizi bir
enkaz almış. İkimiz de ölmemişiz ama canlı kaldığımız da koca bir yalanmış”
Sözlerine bayıldığım kitap ya…
PUANIM: 5/5
0 Comments:
Yorum Gönder